Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen 8. Türk-Alman Ekonomi Günü'ne katıldı.
Şimşek, şöyle konuştu: “Maalesef Türkiye'de enflasyon oldukça yüksek. Mayıs ayında yüzde 70'lerin üzerinde enflasyonla zirveye ulaşacağız. Ancak daha sonra uygulamaya koyduğumuz programla enflasyon hızla düşecek ve tek sisteme döneceğiz” “. 2026'da rakamlarla enflasyon. Bu uzun bir yolculuk ama “Başaracağız çünkü iyi bir planımız var” dedi.
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre tüketici fiyatları endeksi nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 arttı. TÜFE'deki aylık artış ise %3,18 oldu. Yıllık enflasyon Nisan ayında bir buçuk yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, tüketici fiyat endeksindeki aylık artışlar 2018 yılından bu yana devam ediyor.
Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bizim Avrupa Birliği (AB) ile 1963'ten bu yana bir diyaloğumuz, bir taahhüdümüz, bir ortaklığımız var. Bu nedenle biz Avrupa'nın dostuyuz. Bazı siyasi farklılıklarımız olabilir ama yine de Gümrük Birliği aracılığıyla kendimizi AB'nin dostu olarak görüyoruz.
'2026'DA TEK DİJİTAL ENFLASYONA DÖNECEĞİZ'
Türkiye'nin ciddi makroekonomik sorunları var. Bu sorunları çözersek Türkiye'nin potansiyeli daha da güçlenecek. En büyük önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Yani enflasyonun tek haneye düşürülmesi, mali disiplin ve tabii ki yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşümden kastımız yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve endüstriyel dönüşümdür. Bütün bunlar daha fazla sürdürülebilir büyüme fırsatlarını artıracaktır. Maalesef Türkiye'de enflasyon oldukça yüksek. Mayıs ayında enflasyonun yüzde 70'in üzerine çıkmasıyla zirveye ulaşacağız. Ama bundan sonra uygulayacağımız programla enflasyon hızla düşecek ve 2026'da tek haneli enflasyona döneceğiz. Uzun bir yolculuk ama oraya varacağız. Çünkü iyi bir programımız var.
Geçen yıl deprem nedeniyle bütçe açığı hızla arttı. Deprem hariç bütçe açığımız milli gelirin yüzde 1,6'sı. Deprem nedeniyle %5,2. Geçen yıl birçok önlem aldık. Eğer bu tedbirleri almasaydık bütçe açığı çok daha yüksek olacaktı. Önümüzdeki birkaç yıldan itibaren bütçe açığını deprem etkisi de dahil olmak üzere kalıcı olarak yüzde 3'ün altına çekeceğiz. Ulusal borç-gelir oranını yüzde 35'in altında tutacağız. Yani Maastricht Kriterlerine uyumlu olacağız. Bu arada Almanya'ya deprem felaketinde bize gösterdiği dayanışma ve yardımdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Alman halkına ve Alman devletine minnettarız. “Almanya en zor zamanlarımızda her zaman yanımızda oldu.”