Özelleştirilen limanlarda 49 yıldan azca süreli işletme sözleşmelerini 49 yıla uzatan poşet yasa teklifi genişletildi. Torbaya, Gömü ve Maliye Bakanlığı’nın borçlanma yetkisine 200 milyar lira ilave edilerek 493 milyar liraya çıkarılması da eklendi. Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar, 2022’yi kuvvetli kasayla bitirmek ve 2023’teki borçlanma ihtiyacını piyasayı bozmadan yapmak amacıyla ek limite gereksinim duyduklarını söylemiş oldu.
Özgürlük gazetesinden Bülent Sarıoğlu’nun haberine nazaran; TBMM Endüstri ve Tecim Komisyonu, 14 Aralık’ta başladığı poşet teklif görüşmesini dün sabaha karşı saat 04.00 sularında tamamladı. Zeytinlik alanlarda maden işletmelerine izin verilen yargı, tepkiler sebebiyle ilk günkü görüşmede tekliften çıkarılmıştı. Karşıcılık, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararlarına aykırı olduğu sebebi öne sürülerek liman işletmelerinde süre uzatımıyla ilgili maddenin de çıkarılmasında ısrar eden oldu. Bu madde, Cumhur İttifakının oylarıyla teklifte korundu. Buna nazaran işletme süresi 49 yıla uzatılacak limanlarda ek sözleşme imzalanabilmesi için şirketlerin işletme hakkını doğuran sözleşmeden meydana gelen tüm mali yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olmaları ve işletme hakkını doğuran sözleşmeden kaynaklı açılmış davalardan feragat etmeleri gerekecek.
AK Parti’nin gece ilerleyen saatlerde getirmiş olduğu borçlanma önergesi de münakaşaya niçin oldu. Karşıcılık, hem Plan-Bütçe Komisyonu’nun vazife alanına girmiş olduğu hem de “bütçe görüşmelerinden kaçırmış olduğu” sebebi öne sürülerek önergeye karşı çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Korsan bir önergeyle 200 milyar borçlanma limitinin arttırımıyla bugün (dün) oylanacak bütçe maalesef çöp olmuş durumda. Burada da amaç şu; hem kamuoyu duymasın hem burada bulunan üyeler duymasın ve oldubittiyle 200 milyar lira iç edilmek isteniyor. Hakikaten kaptıkaçtı kaptıkaçtı bir kanun. Bu şekilde bir rezilliği kabul etmiyoruz” dedi.
GÜÇLÜ KASA MESAJI
Önerge ve teklif, AK Parti-MHP’li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar, limit artışının gerekçesini şöyleki söyledi: “Kanun yıl içinde yapabileceği borçlanmaya bir limit getirmekte. Yıl başlangıcında kanundaki miktar 279.5 milyar liraydı ve bu tutarı yüzde 5 oranında bakanlık makamı onayıyla arttırma imkânı bulunmaktadır. Bu imkân kullanıldı, limit 293 milyar lira seviyesine yükseltildi sadece limit kafi olmadığı için yeniden arttırılması sadece kanunda bir değişim yapılmasıyla mümkün. Burada açığın ulusal gelire oranı değişmedi, hatta azaldı; 3.5 yerine 3.4’e gelmişti.
Şu demek oluyor ki buradaki artış oradaki açığın oransal olarak durağan(durgun) kalmasıyken, nominal tutarların artmasından kaynaklandı ve ikimiz de bu tarz şeyleri piyasadan iç ve dış borçlanmayla karşıladık. 2023’ün ilk çeyreğinde de yüklü iç ve dış borç ödemeleri bulunmakta, ilk üç ayda ortalama 185 milyar lira. Bunu da kolaylıkla karşılayabilmek için hazinenin kuvvetli kasayla yılı bitirerek yeni yıla girmesi gerekmekte. Sonuçta bu tutarı gidip 2023’ün ilk aylarında piyasadan aniden karşılamaya çalışsak piyasayı fazlaca bozmak anlama gelir bu, bu tarz şeyleri peyderpey 2022 yılının sonlarında piyasayı bozmadan borçlanarak karşıladık.”
BÜTÇEDE AÇIK OLUŞMAYACAK
MECLİS Plan-Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz da ek borçlanmanın bütçede artış yada açık oluşturulmadığını belirtti. “Nominal rakamların artışından meydana gelen bir gereksinim karşılanıyor” diyen Yılmaz, şunları söylemiş oldu: “Gelecek yıla daha kuvvetli bir kasayla girmek istiyor hazinemiz. Piyasayı da bozmadan, aniden borçlanmaya gitmeden, peyderpey borçlanarak kamuya da yarar oluşturacak şekilde bir kasayla, bir nakitle gelecek yıla girme ihtiyacı var, bunu karşılamış oluyoruz. Daha ilkin yapsa ne kadar ihtiyacı bulunduğunu yıl sonuna gelmeden tam hesaplama imkânı yoktu. Dolayısıyla ihtiyaten muhtemelen fazlaca daha yüksek bir borçlanma limiti talep edecekti bizlerden. Bu sayı da piyasalar açısından gene yanlış bir sinyal olacaktı; ‘Yüksek bir borçlanma geliyor’ diye bir ihtimal borçlanma maliyetlerimiz artacaktı. Dolayısıyla bu, birazcık akılcı bir politikadan kaynaklanıyor. Piyasayı bozmadan hazinenin daha uygun koşullarla finansman sağlamasına dönük alınan bir önlem. Bütçe açığımız OVP’de öngörülenden de daha düşük gerçekleşecek fakat buna karşın nominal büyüklüklerden meydana gelen bir borçlanma limitini arttırma ihtiyacı var.”