Pura, ihracatta önemli paya sahip olan diğer ürünlerin başında Rusya ve Hollanda’ya ihraç edilen tıraş ürünleri ve deodorantların geldiğini söyledi. Ahmet Pura, saç ürünlerinin ağırlıklı olarak Irak ve İran’a ihraç edildiğini, güzellik, makyaj ve cilt bakım ürünlerinin ise Libya ve ABD’ye ihraç edildiğini söyledi.
Söz konusu sektörün ihracatının yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 arttığına işaret eden Pura, şöyle konuştu: “Yıl sonunda ihracatımızın yüzde 12 artmasını bekliyoruz. Geçen yıla göre yüzde 1,5 milyar dolar seviyesine ulaştık. Sektörün ihracat büyüklüğü son 5 yılda neredeyse eski seviyesine ulaştı.” “Yıldan yıla büyüdü. Sektörün ihracatının yıllar itibariyle artış eğilimi gösterdiğini görüyorsunuz; son 10 yılda ihracat hacmi her dönemde ithalat hacminin üzerinde seyretti ve en önemli sektörlerden biri oldu. Türkiye ekonomisinin cari açığının dış ticaret fazlasıyla kapatılmasına katkı sağlayan sektörler.” değerlendirmesini yaptı.
Kozmetik sektöründe ihracatı artırmaya yönelik bazı fırsatların bulunduğunu vurgulayan Pura, şöyle konuştu:
“Farklı ülkelerdeki yoğun genç nüfusumuz, tüketici davranışları ve sosyal kültürümüzle birlikte, gelişen tüketici eğilimlerine uygun, katma değeri yüksek ürünler üretmek, ülkelerin farklı pazar dinamiklerini dikkate alarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerine devam etmek önemli bir fırsattır.” İhracatımızı artırmak. Ayrıca sektörde markalaşma faaliyetlerinin artması da ülkemizi ön plana çıkaracak bir adım olarak değerlendirilebilir. Avrupa Yeşil Anlaşması konusunda farkındalığı artırmaya ve uzun vadede rekabet avantajı sağlamaya yönelik eylemlerin planlanması, sektörün hem çevreye hem de ekonomiye katkısının artması açısından önemlidir.”
KAYITSIZ ÜRÜNLER PAZAR KAYIPLARINA NEDEN OLUYOR
Pura, fırsatların yanı sıra ihracatı olumsuz etkileyen bazı durumların da bulunduğunu ve mevzuat sorunlarının ihracatçılar için engel teşkil ettiğini söyledi.
Kozmetik sektöründe yasa dışı ve kayıtsız ürünlerin daha fazla denetlenmesi çağrısında bulunan Pura, şunları söyledi:
“Vergi suçu teşkil eden taklit, taklit ürün ve piyasada kayıtlı olmayan faaliyetler ülke ekonomisine zarar vermekte ve bu ürünlerden dolayı üreticiler, satış noktaları ve son tüketici de zarar görmektedir. Bu ürünlerin vergiye konu olduğu hallerde İhracat, ülkemizin ticari itibarının zedelenmesine ve dolayısıyla ihracat yapılan pazarların kaybolmasına neden oluyor.”