Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar: KKM’de faizin yüzde 15-17’lere çıkmasını bekliyorum – Son Dakika Ekonomi Haberleri
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
“ENFLASYON FİYAT MEKANİZMASINI BOZAR”
Bloomberg HT yayınına katılan Çakar’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
“Enflasyon fiyat mekanizmasında ciddi bir bozulma getiriyor. Enflasyonda önlem alınmazsa durağan(durgun) gelirlinin durumu bozulur. Enflasyonda durağan(durgun) gelirlileri koruyacak düzenlemeler gerekir. Son dönemde alınan bazı düzenlemeler vatandaşı koruma hedefi gözetiyor.
Enflasyon dünyada da 2022’de en büyük mesele oldu.
Enflasyonun nedenlerine bakmak lazım. 2020 senesinde pandeminin etkisiyle üretimi ve istihdamı korumak amacıyla tüm ülkeler genişleyici para politikası uyguladı. Bu da talep enflasyonu yarattı. Bu talep enflasyonu üstüne bir de sonrasında maliyet enflasyonu geldi. ABD ve Avrupa’da resesyonu göze alarak faizler artırıldı. Türkiye büyümeden ödün vermek istemediği için arzı artarak enflasyonu denetim altına alma yoluna gitti.
“ENFLASYONUN YÖNETİLEBİLİR SEVİYELERE GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Euro Bölgesi’nde resesyonun kısmen gevşeyeceği öngörülüyor. Enflasyonu önümüzdeki dönemde kesinlikle aşağı çekmemiz gerekiyor. Burada kesinlikle arzı artırıp, katma kıymetli üretimi artırmalıyız. Türkiye’nin enflasyonun temelinde devamlı cari açık olmuştur. Cari açığı yönetecek politikalar geliştirmeliyiz.
Ekonomide tek değişen yoktur. Tüm dinamikleri doğru kurgulayarak modelleri işlemek gerekir. Beklentilerin doğru yönetilmesi lazım. Türkiye’de enflasyonda beklentilerin kırılacağını, enflasyonun da yönetilir seviyelere geleceğini düşünüyorum.
Son zamanlarda meydana getirilen bazı düzeltme kalemlerinin piyasada şüphesiz genişletici bir tesir yaratacağı açık. Enflasyonda durağan(durgun) gelirlileri koruyacak düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ben bu tarz şeyleri bu kapsamda değerlendiriyorum. Bunu TCMB Başkanımız da belirtti, hesaplamalarının yapıldığını söylemiş oldu.
KREDİLER YÜZDE 93 ARTTI
2022’de bankacılık sektörünün kredi büyümesi 2,6 trilyon TL. 23 milyar dolarlık yabancı para kredi bakiyesi de kapatıldı. Gerçek sektöre 1,7 trilyon TL kredi kullandırdık. Gerçek sektöre kullandırılan kredi yüzde 93 oranında arttı. KOBİ kredilerinde artış yüzde 104 seviyesinde.
Finansal erişim açısından bankacılık sektörünün gerçek sektöre verdiği kredide eksiklik bulunduğunu söylemek doğru değil.
Türkiye’nin finansal sisteminin yüzde 85’i bankacılık sektöründe. Türkiye’de kullandırılan kredilerin yüzde 98’i de bankacılık sektöründe. Yükün mühim kısmı sektörün üstünde ve biz sorumluluklarımızın farkındayız.
Türkiye’de toplam kredi büyüklüğü 7,7 trilyon TL’dir.
Makroihtiyati tedbirler kredilerin doğru alanlara gitmesi için uygulandı. Bu tarafta başarı sağlandı. KOBİ’lere, esnaflara kullandırılan krediler düzenlemelere doğal olarak değil. Selektif olmayan krediler için aylık yüzde 3 gelişme öngörüldü ya da yüzde 30 menkul kıymet tesisi getirildi.
Kredilerin yüzde 20’si bireysel, yüzde 80’i de gerçek sektöre gitti. Bir yılda KOBİ’lerin kredilerdeki oranı yüzde 5 arttı. İmalat sanayisinin oranı yüzde 29’a çıktı. Selektif kredi politikası bu neticeleri doğurdu.
Bankacılık toplamış olduğu deposu iki gruba dağıtır. Bunlardan ilki kamu. Gömü’nin borçlanmasının yüzde 70’ini bankacılık sektörü karşılıyor.
Menkul kıymet tesisinin extra bir şok olmadığı durumda ana para yeterlilikleri üstünde bir mesele oluşturacağını düşünmüyorum.
Ana para ihtiyacı anlamında Türkiye’de ana para konması gerekir denen bir banka yok. Bankalarımız ana para rasyolarına nazaran iyi durumda. Acil bir ana para ihtiyacı içinde olan bankamız yok.
3 kamu bankasının bilanço büyüklüğü yüzde 37 paya karşılık ediyor. Kredilerin de yüzde 48’i üç kamu bankası üstünde. Son 3 yılda bunlar artış gösterdi. Yüzde 37-40 sektörü domine eden bir sayı değildir.
“KKM’DE 1 TRİLYON TL CİVARI TCMB TARAFLI”
Kur korumalı mevduatta 1 trilyon TL civarı TCMB taraflı, 400 milyon TL’si de Gömü’nin ürününde. KKM süreç itibariyle başarı göstermiş oldu. Mevduatımızın yüzde 35’i TL idi, bu oran yüzde 54’e çıktı.
KKM’de yüzde 12 faiz oranı düşük kalmıştı. TCMB de bankaları bu mevzuda özgür bıraktı.
KKM bizlere mühim bir maliyet pozitif yanları sağlıyordu. Önümüzdeki süreç itibariyle biz yüzde 60 hedefinin tutturulmasına bakacağız. Sektör son dönemde 5-6 puanlık opsiyonlar veriyordu. Kabaca ben burada üst sınırın yüzde 17-18 seviyelerine oturacağını düşünüyorum.
Forward işlemlerin fazlaca büyük bir oranı yok, düzenlemelerin tesiri sınırı olan kalır.
Bizim ana finansman kaynağımız mevduat. Mevduat dışı kaynaklar da var. Mevduatta averaj bir maliyet buluruz. Bu averaj maliyet dikkate alındığında net faiz marjını yakalayabilecek durumdayız. Ziraat Bankası’nın bu marjı yüzde 5 civarında.
Sektörün 218 milyar dolar yabancı mevduatı var, kredisi de 132 milyar dolar civarında. Ciddi anlamda yabancı para mevduat var. Otorite yabancı para olanların yabancı para kredi kullanmasını istiyor.
2 yıl öncesine nazaran internasyonal ana para hareketleri durağan. Fakat dünyada fazlaca fazla para var. Bankacılık sektörü olarak kaynak bulma mevzusunda bir kısıtımız yok.”