Köy Enstitüleri, 17 Nisan 1940'ta dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç'un öncülüğünde kuruldu. Eğitim-Sen ve Eğitim-İş sendikaları, Türk eğitim sisteminde devrim niteliğindeki Köy Okullarının kuruluşunun 84. yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. Eğitim-Sen Başkanı Kemal Irmak, şunları söyledi: “Türkiye'de uzun yıllardan beri uygulanan müfredat ve ders programlarının Köy Enstitüleri zamanının çok gerisinde olduğu açıktır. “Köy Yüksekokulları kurulduğu kısa döneme olduğu kadar eğitim sistemimizin tarihi bütünlüğüne de damgasını vurmuş en önemli eğitim kurumlarıdır” dedi.
“EĞİTİM DİNİ HALE GETİRİYOR”
Köy Enstitüleri'nin laik, karma eğitimi benimsediği için kapatıldığını belirten Irmak, Köy Enstitüleri'nin eğitim modelinin değerinin bugün daha iyi anlaşıldığını söyledi. Irmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'de laik ve bilimsel eğitime yönelik tehditlerin her geçen gün arttığı, okullarımızın vakıflar ve dini dernekler tarafından kuşatıldığı bir ortamda Köy Enstitülerini anmak ve anmak önemlidir.
Geçmişte Köy Enstitülerini kapatarak onların yarattığı tüm olumlu izleri silmeye çalışan karanlık zihniyet, bugün Devletin tüm kaynaklarını eğitimi dinileştirmek ve ticarileştirmek için kullananlar ve eğitim sistemini bu doğrultuda şekillendirmek isteyenler. iktidarın siyasi-ideolojik hedefleriyle aynı kaynaktan besleniyor. EğitimSen olarak 84. yılını kutladığımız Köy Enstitüleri'nin ilerici, demokratik ve aydın geleneğini sahipleniyor, eğitim sistemimizde laikliğin hakim olması için mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi. Eğitim-İş ayrıca Köy Enstitüleri'nin Türkiye'nin dünya eğitim tarihine getirdiği en özgün eğitim projelerinden biri olarak o döneme damgasını vurduğunu söyledi.
Birliğin açıklamasında şöyle denildi: “Bu projeyle eğitim ve kültür alanında getirilen yenilikler, yüzyıllarca köle zihniyetiyle yetiştirilen insanların özgürleşmesine dayanmaktadır. Enstitüler, bilgiyi her vatandaşın anlayabileceği şekilde aktardı ve yaydı. “Türkiye'de edebiyat ve fikir hayatına yön veren aydınlarımızın çoğu, onların yerine geçen köy enstitülerinden veya öğretmen okullarından mezun oldu” evet.
“YANGINI YENİDEN SÖNDÜRMEK ZORUNDAYIZ”
Enstitülerin kapatılmasıyla Anadolu'nun en önemli Aydınlanma projesinin ortadan kaldırıldığının altı çizilen bildiri, şu sözlerle sona erdi: “Bugün Köy Enstitüsü ruhunun yeniden kazanılması ancak çağdaş, demokratik anlayışın uygulanmasıyla mümkün olabilir. Eğitim sistemimizin her aşamasında bilimsel ve laik eğitim yöntemi. Ancak o zaman Atatürk'ün ve Cumhuriyetin öğretmenlerden istediği “fikri hür, vicdanı hür, aklı hür” nesiller yetiştirebiliriz. O gün Köy Enstitülerinin kapatılması ne kadar büyük bir hataysa, eğitim sistemimizi yeniden çok kutuplu hale getirecek yasal uygulama ve düzenlemeler de bugün aynı derecede büyük bir hatadır. Eğitim-İş olarak amacımız; “Köy Enstitüleri felsefesini, coşkusunu ve ruhunu okullarımızda canlı tutmak, ülke çapında aydınlanma ateşini yeniden canlandırmak demektir.”
IŞIK KANSU KÖY ENSTİTÜSÜNÜ ANLATTI
Ord. Profesör. Enver Ziya Karal Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin düzenlediği etkinlik kapsamında Galeri Sanat'ta “İsmail Hakkı Tonguç'un Tabloları” sergisi açıldı. Ardından İsmail Hakkı Tonguç Belgesel Vakfı Başkanı Işık Kansu'nun Köy Enstitüleri'nin kuruluş koşullarını ve kapatılma sürecini anlattığı bir konferans düzenlendi. Toplantıya Başkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Özkardeş, önceki rektörler, dekanlar, Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Enver Ziya Karal, Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. L